Calcifer Jr

My ID is Gangnam Beauty, canım çok çerezlik gençlik dizisi izlemek istediği için başladığım bir diziydi. Beklentilerimi de tamamen karşıladı. Unutulmaz bir dizi değildi ancak bir çırpıda bitiverecek, tatlı bir diziydi.

Öncelikle, Kang Mi Rae'nin psikolojisine ve karakterine daha derin inilmeliydi bence. Dizinin yarısına gelene kadar "Mi Rae nasıl bir kız? Sevecek miyim sevmeyecek miyim?" diye düşünüp durdum. Ama zaten dizinin yarısına çabucak geldim, Mi Rae de biraz ağır olmasına karşın naif ve tatlı bir kız olduğunu hareketleriyle belli etti. Yani esas kızımızı sevdim. Zaten mütevazı ve kibar insanlara bayılırım. Özellikle Woo Young sunbaeyi reddederken "ben kimim ki seni reddediyorum, sen gerçekten harika birisin" diyip ağlamasıyla takdirimi kazandı. Böyle bir adam da ancak böyle reddedilebilirdi zaten. İzlerken hiç "Mi Rae Woo Young'u seçsin" demedim ama ben olsam Woo Young'a aşık olurdum. Kim gelse derdini dinleyen, herkese saygılı, düzenli, kibar, üstüne üstlük yakışıklı erkeği kim bulmuş?

Hele hele minnoş

Mi Rae'nin kankisiyle çok mutlu olabilirlerdi bence, keşke dizi yan karakterlere birazcık daha odaklansaydı.


Cha Eun Woo yani Do Kyung Seok hakkında ne diyeceğimi bilemedim. Övesim de yeresim de gelmiyor sadece uygun bir karakter diye geçiyor içimden. Ha şunu sevdim: Do Kyung Seok çok yakışıklı ve cool olmasına rağmen mükemmel değildi, Tek başına yaşama konusunda tam bir acemiydi mesela. Woo Young sunbae ona kol kanat germese sürünürdü. Yalnız keşke daha fazla dolu dolu gülseydi! Cha Eun Woo, lütfen bol gülmeli kahkahalı çiçek çocuk rolünde oyna. Ağır abi de olabiliyorsun ama o gülüşten mahrum etme bizi!

Dizideki ailesiyle Do Kyung Seok

İkilinin uyumu top5'te olmasa da rahatsız edici değildi. Aralarında 7 yaş varmış ama o bile belli olmuyordu bence.

Diziye en büyük isyanım Kang Mi Rae'nin stilistine olabilir. En kötü giyinen kişi esas kızımızdı. Unni dedikleri 1. sınıfların temsilcisi olan kız -ki kendisi favorim olur. Tarzıyla, güzelliğiyle, tavır koyuşuyla, kimseye kendini beğendirmeye çalışmamasıyla, en son Soo Ah'a destek olmasıyla beni hayran bıraktı.- Hyun Soo Ah ve Kang Mi Rae'nin kankisi gayet güzel giyinirken Mi Rae'nin kıyafetlerini görünce gözlerimi deviriyordum.

Unni dedikleri kız

Hyun Soo Ah çok değişik, psikopat bir kızdı o yüzden geçmişiyle ilgili daha çok bilgi verilmeliydi bence. Son bölümde deli gibi merak ettiğim şey çiftimiz öpüşecek mi?? değil Soo Ah niye böyle??   idi. Az çok sebebini anlasak da ayrıntılarına inilmesini tercih ederdim.

Hyun Soo Ah

 Kyung Seok'un annesiyle ilişkisi çok çabuk gelişti fakat ben sevdim. İlk etapta bu kadar çabuk affedivermesi -çünkü her ne kadar babası haksız da olsa annesi bunları terk etmiş, 10 yıldır da ortalarda gözükmemişti- beni afallattı. Affetme/kabullenme sürecinin daha uzun olmasını beklemiştim. Ama insanlar çok çeşitli ve bu gerçekten kimi insanda çabuk olabilecek bir şey. O yüzden böyle bir farklılık hoşuma gitti. Ayrıca annesi gerçekten havalı bir kadındı.

Çok gereksiz olacak ama son olarak tombul-şirin kızla mülayim-şirin sunbaenin ayrılması olayı beni çok şaşırttı. İkisi de süper sevimliydi ve çocuk çok karakterli görünüyordu. Buradan da izleyicilere mesaj: Görünüşe aldanma.



 Bu tombul-şirin kızın cadaloz kankisine de bayıldım. Kyung Seok'a sarkıntılık ettiği sahneler bile hiiç rahatsız edici değil bilakis komikti. Onların 3.sü kısa saçlı kankisinin Woo Young sunbaeye aşk mektubu, dobralığı, Woo Young sunbaenin 'nasıl reddedeceğim' diye karalar bağlaması, kız için endişelenmesi eğlenceli ve tatlı olaylardı.

Aile Dediğin: Mad Dog

Çok güzel bir dizi izledim. Öyle ki son bölüm bittikten sonra ekranı kapatmak hiç içimden gelmedi, Mad Dog adalet için koşuştursun, onların diğer vakalarını da izleyeyim, hayatımdan gitmesinler istedim. Neden Mad Dog'u seçtim bilmiyorum. Hiçbir zaman ilk tercihim aksiyon olmaz. Üstelik içinde çok az romantizm barındırdığını da biliyordum. Belli zamanlarda belli diziler beni kendilerine çekerler. Mad Dog'da da olan buydu. Dizide çok az romantizm vardı ama o bile olmasa olurdu, ben yine bayılarak izlerdim. 

Healer'da Ji Chang Wook'a aşık olurum diye beklerken favori karakterlerim ajumma ve Park Min Young olmuştu. Burada da Woo Do Hwan'a tutulurum diye düşünmüştüm ama ondan pek etkilenmedim. Tabii ki ekipteki herkesi ayrı ayrı bağrıma bastım ama benim için içlerinde özel biri var: On Noo Ri, nam-ı diğer Pentium.



Bir insan nasıl bu kadar tatlı, bu kadar yavru kuş olabilir aklım almıyor. Uzun süredir hiç kimseye böylesine aşık olmamıştım. Dizide 27 yaşında olmasına şaşırıp -çünkü 17 gösteriyordu- gerçek yaşına baktım. 88 doğumlu, yani 30 yaşındaymış. İnanılmaz şaşırdım. Bırakın liseliyi, ortaokulluyu oynasa sırıtmaz.

Dizideki karakterler çok hoş işlenmişti. Bir diğer bayıldığım kişi Cheeta'ydı. Gerçekten bu adamı başka yapımlarda da görmek isterim hatta keşke böyle bir arkadaşım olsa. Cheeta'nın Ssem'le ilişkisi çok minnoş, çok komikti. Cheeta'nın operasyon sırasında etraftaki kızları uzaklaştırmak için onlara göz kırpıp öpücük atması çook güldüğüm bir detaydı. Bir şekilde ailesiz kalmış beş insanın birbirlerine nasıl aile olduğu, birbirlerine duydukları güven, birbirlerinin yaralarını sarmaları çok güzel işlenmişti. 





 Pentium Kim Min Joon'a hyung dediği zaman, Pentium'la Kim Min Joon arasında geçen 'suçlunun ailesi olma' hakkındaki konuşma sırasında çook ağladım. Kim Min Joon Pentium'a zorbalık yapan çocuğa yumruğu yapıştırdığında ve Pentium'la Çita'nın Jang Ha Ri-Kim Min Joon flörtleşmesi sırasındaki tepkilerine çook güldüm. 

Woo Do Hwan'a hyung diyor :')

Ryu Hwayoung'u Age of Youth'tan severim ama Jang Ha Ri için doğru seçim mi, emin olamadım. Çok fazla olmasa da role tam oturmadığını düşündüğüm yerler oldu. İkisinin arasındaki aşk yer yer gülümsetiyordu ama adım atmak için fazla gururlulardı bu yüzden aralarındaki ilişki benim izlemeyi sevdiğim türden değildi. Ama tatlı olduklarını söyleyebilirim. özellikle sonda Ha Ri'nin eteğine verilen tepkiler ve Min Joon'un jesti on numaraydı. 

Bu kamera arkasından herhalde

Choi Kang Wook'u zevkle ve severek izledim ama aklımda hiç sahnesi kalmamış. Çook karizmatik, çook havalıydı. İzlerken bayıldığım bir diğer karakter kendisiydi. 

Joo Hyun Ki, yani havayolu şirketinin başkanı, başlarda beni inanılmaz irite ediyordu çünkü kafasını çözememiştim. Lakin anlamaya başladıkça ilginç bir ilgi oluştu bende ona karşı. Çok değişik bir karakterdi ve böyle bir karakterin dizide olmasını çok sevdim. Artık ekranda böyle kötüler görmek istiyorum. Hong Joo ennn sevmediğim insandı. Ayrıca onlara biçilen 7 yıl hapis bana fevkalade az geldi. Ortada 67 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir uçak kazası var. 

Velhasıl kelam, Mad Dog aralarında kan bağı bulunmasa da aile olabilen , adalet için savaşan beş kişinin hikayesi. Ve ben gerçekten bayılarak izledim.