­

My Mister - Dizi Yorumu

Ağustos 26, 2019



Aslında My Mister yorumumu burada paylaşıp paylaşmamakta kararsızdım. Ama Dong Hoon’a düzülen övgülerden çok sıkıldım ve yeter artık, şu internet aleminde biri çıkıp adamın yanlışlarını açık açık yazmalı, diyip kimse okumuyor olsa da yazımı blogumda yayınlamaya karar verdim. Diziyi çok güzel bulmama karşın genel beğeniye ayak uyduramadım.

Bu dizinin bir rengi olsaydı her şeyiyle gri olurdu. Park Dong Hoon, karısı, kardeşleri, tefeci, hiçbiri tam olarak iyi ya da kötü değildi.

Eğer Park Dong Hoon’u sevebilseydim, izlerken beni rahatsız eden hemen hiçbir şey olmayacaktı. Evet kesinlikle dürüst ve düzgün biri ama ben tanımlarken nazik demezdim. Soruları cevapsız bırakmanın, üstten konuşmanın çok büyük kabalık olduğunu düşünüyorum. Üstelik Dong Hoon evlilik hayatında çok ama çok yanlışlar yapan biri. Aynı duruma kendi ailemde de, çevremdeki ailelerde de çok şahit oldum. Erkekler asıl ailelerinin eşleriyle kurdukları yeni aile olduğunu kavrayamıyorlar ve eşlerini yeterince sahiplenemiyorlar. Bu yüzden kadınlar psikolojik olarak çok acı çekiyor ve geri dönülmez biçimde yıpranıyorlar. Park Dong Hoon’un karısını ihmal edişi ve aile olduklarını hissettirmeyişi... Aldatma öncesinde dahi evliliklerini ayakta tutan şeyin karısına sevgisi değil çocuğu ve annesi oluşu... Bunlar kesinlikle aldatmanın mazereti olamaz. Eğer kadın aldatmayıp direk boşansaydı yüzde yüz haklı olacaktı ama bu sefer de kocası ona gözle görülür bir yamuk yapmadan boşandığı için çocuğu ve kocasının ailesine karşı suçlu hissedecekti. Aldatmayı savunup gerekçelendirmeye çalışmıyorum, sadece aldatma gibi çirkin bir şeyi yapmış birini sertçe eleştirmeden nasıl bu noktaya geldiğini anlayabiliyorum ve kusura bakmayın ama bu evliliğin yıkılmasında karısındansa Dong Hoon’u daha çok sorumlu görüyorum.

Benzer ihmal ve sorumsuzlukları abisinin evliliğinde de gördük. Buna karşın, bu sorunların kaynağı olan sıkı kardeşlik ve arkadaşlık bağları yürekleri sımsıcak eden cinstendi. Birbirlerine destekleri ve başarısızlıklarıyla alay edişleri hem göz dolduruyor hem güldürüyordu. Lee Ji An’a kabullenilmişlik hissini onlar öğrettiler.
Şu kadarcık sahne bile ne kadar çok şey anlatıyor :' helal sana IU!
Lee Ji An... IU gerçekten o kadar iyi bir iş çıkarmış ki. En deneyimsizlerinden olmasına rağmen beni en çok etkileyen oyuncuydu. Duyguları öğrenişini, hayatı çözümleyişini, büyükannesiyle ve tabii ahjussi’yle ilişkisini izlemek çok keyifliydi. Bazı anlarda dürüstlüğüyle, bazı anlarda cesaretiyle ağzımı açık bıraktı. Lee Ji An’ın karakterini çok sevdim, bu karakter kalbimi de çok sızlattı. Halmoni’nin cenazesi ve son konuşması Lee Ji An için dönüm noktasıydı bence.


Ahjussiyle aralarındaki ilişkide birbirlerini anlıyor olmaları, ama daha önemlisi kabullenip seviyor olmaları anahtar noktaydı. Ben Ji An’ın hissettiği şeye aşk diyemiyorum. İlla bir isim konması gerektiğini de düşünmüyorum.
Kwak Il’le Lee Ji an hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Aslında ahjussi özetlemişti ‘Korkunç bir yetişkinle karşılaşmak ikinizin de şanssızlığı olmuş.’ O kadar yürek burkucu bir düğümdü ki aralarındaki, beni ana hikaye kadar etkiledi. Küçüklüklerinden kesitler Kwak Il’in alında safi kötü olmadığını gösteriyordu. Babasını öldürdüğü için Lee Ji An’ı, babasının katilini sevdiği için kendisini affedemiyordu. Ayrıca Jang Ki Young, sen neymişsin yahu. Son izlediğim üç dizide üst üste JKY vardı ve hepsinde çok sevdim. Hatta bu dizide kötü rolde görünce bir kalbim acımadı değil. Ama o kadar iyi altından kalkmış ki rolünün. Bence kendisine en cuk oturan rol buydu.
Ps: Go Back Couple’dan sonra yapılmış bir JKY ropörtajında IU ile oynadıkları Friday klibinden bahsediyorlar. JKY diyor ki ‘IU beni klip için özellikle seçmiş diye duydum. Neden beni seçtiğini merak ediyorum’ Velhasıl aralarında da bir yaş varmış (JKY büyük), bu ikisini gerçekte çok yakıştırıyorum.
My Mister’a dönecek olursam, Jung Hee’ye bayıldım bayıldım. Çook tatlı bir kadındı bence. Onların hikayesi de çok güzel işlenmişti. 20 yıldır sönmeyen ve huzuru onlara yasak eden bir aşk. Dizi için gri demiştim ya, keşişe Jung Hee’yi de geride bıraktığı için çok kızmama rağmen her şeyi bırakıp manastıra kapanmak istemesini anlayabiliyorum.Ya da mesela Dong Hoon’un abisinin duyarlılığını ve şapşallığını sevmeme rağmen evliliğinin çöküşünün tek sorumlusu olduğunu düşünüyorum.

Dong Hoon’la karısı umarım birbirlerini daha iyi anlamaya başlamışlardır. Dong Hoon’un CEO’ya ‘sessizce ayrıl ve karıma bir şey belli etme’ demesi acayip kral hareketti ancak karısı Dong Hoon’un olayı bildiğini öğrendikten sonra evliliği sürdürmekte ısrar etmek ne kadar doğrudur bilemiyorum. Aldatmış ve aldatılmış olduğunu bilmek ikisinin arasında hep aşılmaz sindirilmez bir engel olarak kalır çünkü.

Son olarak, dizinin çıkmazlarından birini yakaladım. Ahjussinin Lee Ji An’a 4 kereden fazla iyilik yapan ilk insan olması, küçük bir iyi jestin bile Ji An’ı etkilemesi kalbime çok dokunmuştu. Lakin Lee Ji An’a en az ahjussi kadar yardım eden biri daha var: şirketteki hizmetli amca. Onun da Lee Ji An’dan hiçbir beklentisi yoktu ve tee 11-12 yaşından beri, birini öldürdüğünü bilmesine rağmen ona hiç sırtını dönmedi. Lee Ji An’la aralarında romantik bir şey olması için fazla yaşlıydı da o yüzden mi yok sayıldı?!

My Mister gözyaşı pınarlarınızı kurutacak çok güzel bir dizi. Karakterler arası duygusal bağları izlemek çok keyifli. Maalesef beni rahatsız eden şeyler –yukarıda da bol bol bahsettiğim üzere- oldu ama bu diziyi gülümseyerek ve gözlerim dolu dolu hatırlamama engel değil.

You Might Also Like

0 comments