Hospital Playlist Dizi Yorumu/Replikleri
Haziran 09, 2020
Bu diziyi izlerken bazı başarılı slice of lifeların
aynı formül üzerine kurulduğunu fark ettim. Prison Playbook, Age of Youth,
Reply 88, Misaeng, Hospital Playlist. Hepsinde ana bir mekân var ve
karakterlerin ortak paydası bu mekân. Hapishane-mahkumlar, öğrenci evi-
öğrenciler, mahalle-sakinleri, ofis-çalışanlar, hastane-sağlık ekibi. Ve tüm
karakterler incelikle düşünülüp oluşturulmuş. Sağlam bir geçmiş, espri
anlayışı, alışkanlıklar, iş-aile-arkadaş ilişkileriyle karakterler iki boyutlu
olmaktan çıkıp izlerken kendimizi, en yakın arkadaşımızı, annemizi
görebileceğimiz üç boyutlu hale bürünüyor. Böylece empati kurabiliyoruz,
onlarla sevinip üzülebiliyoruz ve izlediğimiz şeyden keyif alıyoruz. Mesela bir
sahnede yapılan bir şakaya daha sonraki bir bölümde referans veriliyor. Yani
diyaloglar sadece sahneyi doldurmak için yazılmış değiller, bağlantıları ve
devamlılıkları var.
Sessiz sessiz, için için seven erkekleri ayrı bir seviyoruz, reddedildiklerinde ayrı bir üzülüyoruz valla. Ik Jun'un bunu her gördüğünde 'kardeşime iyi bak' diyip göz kırpması tam komediydi, Joon Wan'ın yanında bunları yapınca şöyle bi sahne çıkmıştı
> Song Hwa ve Joon Wan çok hızlı yemek yediği için diğerlerine kalmıyordu. Yemek masasında bunun üzerine kavgalar çıkıyordu:DD
> Ik Jun en çok da Gyeo Wool'a sırdaş olmasıyla kalbimi fethetti. Çöpçatanlık yetenekleri on numara.
> Asistanı Min Ha, Seok Hyeong'dan hoşlanıyordu. Evliliklerinde eski eşinin çok zarar görüp yıprandığını düşünen Seok Hyeong, Min Ha'yı neden reddettiğini şöyle açıklamıştı
> Hepsi birbirinden çatlak ama o çatlaklar birbirini öyle güzel tamamlıyor ki aralarından su sızmıyor.
Dizi adının hakkını vererek çok güzel bir playlist oluşturmuş. Eski şarkıları tekrar seslendirdikleri performanslarına şuraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Daha önce Prison Playbook ve Reply serisinde de birlikte çalışan Hospital Playlist'in senarist ve yönetmeni be işi çözmüş. Yalnızca diğerlerinden birazcık farklı olarak Hospital Playlist'te kendimi hayatın içinde değil de harikalar diyarında gibi hissettim. Hastalar ve yakınları dahil neredeyse herkes o kadar iyiydi ki. Bu beni çok da rahatsız etmedi fakat arada hata da yapan, öfkelenen, affedemeyen karakterler ve bunların da insani olduğuyla yüzleştiren sahneler görseydik de fena olmazdı.
Hospital Playlist'in başrolünde hepsi birbirinden sevilesi, hepsinin bir parçasında kendimi bulduğum beş doktor var:
Lee Ik Jun: Jo Jung Suk'un karakterini bu kadar seveceğimi hiç düşünmüyordum çünkü sevdiğim, takip ettiğim aktörlerden değildi. Ama böylesi sıcak, içten, eğlenceli, enerjik, düşünceli bir adamı sevmemek için taş kalpli olmak gerek.
Hani bazı insanlar vardır, yaşamdan müthiş bir keyif alırlar, bu keyfi paylaşmakta da son derece cömerttirler, onları gördükçe siz de keyiflenirsiniz. Heh tam olarak öyle biri genel cerrah Lee Ik Jun.
Beş yaşında bir çocuğun da babası aynı zamanda.
Ahn Jung Won: Ahh ah... Seni yere bakan yürek yakan. Yoo Yeun Seok küçüklüğünden beri rahip olmak isteyen, dindar, çocuklara çok düşkün pediatri cerrahı Ahn Jung Won'u canlandırıyordu.
İlk kez bu kadar dindar bir karakterle karşılaştım bir Kore dizisinde ve çok hoşuma gitti. Oranı yüksek olmasa da Kore halkının içinde de mutlaka dindarlar var. Dizide de böyle birine yer vererek bence çeşitlilik skalasını genişletmişler. Ahn Jung Won çocuklara karşı çok şefkatli çok ilgili, en yakın arkadaşları arasındaysa biraz huysuzdu.
Kim Joon Wan: Bu diziyle birlikte artık Jung Kyung Ho ne oynasa izlerim kıvamına geldim.
Kim Joon Wan kaba ve bencil, lafı dolandırmadan pat pat söyleyen ama aynı zamanda çok düşünceli ve korumacı bir tip. Aşk hayatında tam bir centilmen, iş hayatındaysa gülücükler saçıp hastaları teselli etmese de son derece profesyonel, iş etiğine dikkat eden bir kalp cerrahı.
Yang Seok Hyeong: Yalnızlığı seven, değer verdiği şeylere son derece bağlı, introvert bir kişilik olan jinekolog Yang Seok Hyeong rolünde Kim Dae Myung vardı.
Yang Seok Hyeong yalnız yemek yemeyi sevmesiyle, yakın olmadığı insanlarla small talktan kaçınmasıyla en empati kurabildiğim karakterlerden biriydi.
Chae Song Hwa: Aslında müzikal oyuncusu olan Jeun Mi Do o kadar doğal rol yapıyor ki. Dizide izleyenlerin birçoğuna keşke benim hayatımda da bir Song Hwa olsa, dedirten beyin cerrahı Chae Song Hwa'ya hayat veriyor.
Chae Song Hwa arkadaş grubundaki tek kız ve diğerlerinin akıl danışmak, bir şey paylaşmak istediklerinde ilk koştukları isim. Tek kusuru bet sesi, adeta bir kanatsız melek ama safaloz iyi niyet kumkuması değil.
99'dan beri arkadaş olan bu beşli aynı hastanede çalışıyorlar ve bir müzik grupları var. Dolayısıyla her bölümde birlikte söyledikleri bir şarkıya yer veriliyor.
Oyuncuların hep birlikte söylediği şu dünyalar tatlısı OST'u araya sıkıştırıp spoilerlı yorum/replik kısmına geçiyorum.
-SPOILER ALERT-
> Ahn Jung Won bir hastasını kaybettiğinde böyle,
tepki veren yumuş yumuş bir karakterdi. Arkadaşları ruh halinden, iştahından hastaların durumunu anlayabiliyorlardı artık.
> Ahn Chi Hong dünyanın en naif erkeği olduğu için tabii ki diziye ikinci adam kontenjanından giriş yaptı.
> Jung Kyung Ho yine çok seviyordu, yine çok güzel seviyordu.
Ik Sun neden yüzükleri geri gönderdi, üç yılda akıbetleri ne olacak, bu sorular hep ikinci sezona kaldı.
Yavaş yemeyi öğrensin diye Ik Joon yemeğe başlamadan Song Hwa'ya telkinler yaptırıyordu.
Ik Jun'la aralarında geçmişten gelen, sızım sızım bir gönül meselesi vardı. İkisinin çok güzel sahnelerini izledik.
Bu toplantıda Ahn Jung Won ilk kez Jang Gyeo Wool'a umut vermişti ;)
> Göğsündeki kitle için biyopsi çektirdikten sonra sonuçları öğrenmek için herkes teker teker Song Hwa'nın odasına uğradı
Bu kolajda Ik Jun yok çünkü o tüm gece uykusuz olmasına rağmen sabah erkenden hastaneye gidip Song Hwa'yla beraber beklemişti.
Sen ne ince adamsın Yang Seok Hyeong!
> Joon Wan'ın odasında çikolatalarla dolu şöyle bir çekmece vardı, tatlısını kimseyle paylaşmıyordu falan. Karakterlerin ince ince dokunması derken bundan bahsediyorum işte.
Ayrıca bakınız, iyi ürün yerleştirme işte böyle yapılır. Silindir kutudaki drajeler sponsorlu ürün ama kurguya çok iyi yedirildiği için beni hiç rahatsız etmedi.
> Bu bakışlara taş olsa erir diyorduk ki
Kössinnim de eriyormuş zaten.
> Bu romantik sahneye bir başka romantik sahneyle devam edelim
Bu ikilinin ilişkisi de çok izlenesiydi. Birbirlerinden bir şeyler öğrenip, belli etmeden birbirlerini destekliyorlardı.
> Song Hwa'yla Jung Won'un konuştukları şu sahnede
Song Hwa durduk yere kıştan bahsediyor çünkü Korecede kış ve Gyeo Wool'ün telaffuzları çok benziyor. 'Bilmiyorum mu sanırsın yiğidim' diyor yani.
> Seok Hyeong çok zor zamanlar atlatmış annesine çok düşkündü. Annesi hastanede kalırken odasına şöyle giriş yapmıştı hahah
> Son olarak görüntü yönetmenini biraz övmek istiyorum:
Bu yazıyı hazırlarken Hospital Playlist'i sandığımdan daha fazla sevdiğimi farkettim. 12 bölümde karakterler hayatımdan olup çıkmışlar. Üç sezon olduğu açıklanan dizinin ikinci sezonu 2021'de yayınlanacakmış.
Ben hazırlarken çok eğlendim, umarım siz de okurken çok eğlenirsiniz^ ^
0 comments